Sağlık hakkı, insan haklarını temel almaktadır ve dolayısıyla bir insan hakkıdır. Fakat sağlık hakkını tanımak için çok kısa da olsa, en temel insan hakkı olan yaşam hakkından bahsederek başlamak gerekir.
Yaşam hakkı, kişinin bedensel varlığının korunmasının temelini oluşturur ve en temel insan hakkıdır. Tüm toplumsal sistemlerde yaşam hakkı korunmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde “Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.” ifadesiyle kendine yer bulmuştur.
Yaşam hakkının var oluşu devletlere bir takım yükümlülükler yükler ve bu yükümlülüklerden en temeli devletin, bireyin bedensel varlığına yönelik bir müdahalede bulunmaması; bireyin izni olmadan onu tıbbi deneylere; işkence, eziyet ve kötü muameleye tabi tutmamasını gerektirir. Daha sade bir anlatımla yaşam hakkı, devletin, kişinin bedensel bütünlüğüne zarar verici davranışlarda bulunmasını yasaklar; bireyin bedenini devletin olası kötü muamelelerinden korur. Diğer taraftan devlete, devlet dışında bir etken (mesela üçüncü bir şahıs) tarafından kişinin bedensel varlığına yönelik bir saldırıda bulunmasını önleme yükümlülüğü yükler.
Peki yaşam hakkının var olduğundan bahsedebilmek için yaşıyor olmak tek başına yeterli midir? Öyleyse yaşamın tanımı nedir?
Bu noktada, “yaşamın niteliği” kavramı gündeme gelmektir; zira yaşamak, biyolojik olarak varlığını sürdürmekten ibaret değildir. Biyolojik varoluşa eşlik eden insana özgü diğer boyutlar da vardır.
İnsanın varoluşunun biyolojik yönünün yanında psikolojik, sosyal, zihinsel ve aşkın yönleri de vardır. Bu yönlerin birinde bile bir bozukluk olduğunda kişinin yaşamının niteliği sorgulanır hale gelir ve yaşam kalitesi düşer. Bu sebeple insan hakları insanın yalnızca biyolojik yönünü korumakla kalmaz, psikolojik, sosyal, zihinsel ve aşkın yönlerini de korur ve yaşam hakkına işlerlik kazandırır. Bir başka deyişle diğer insan haklarının korunmadığı bir toplumsal düzende yaşam hakkının korunması pratik anlamda mümkün olmaz.
Sağlık hakkı da yaşam hakkına işlerlik kazandıran haklardandır; sağlık hakkının korunmadığı bir ortamda yaşam hakkının korunması mümkün değildir. Örneğin sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlı olduğu bir ortamda bozulan sağlığın düzeltilmesi mümkün olmayacağından yaşam hakkı da zedelenir.
Özetle insan hakları, yaşam hakkına işlerlik kazandırmaktadır. Sağlık hakkı da yaşamın pek çok boyutuyla ilişkili olan çok boyutlu bir insan hakkıdır.
Kaynaklar
Doğan Cüceloğlu, Zamanı Değerlendirmek ve Zaman Yönetimi - https://youtu.be/zxEzKMDJMtw
Comments