Sağlık kavramı kişiyi yalnızca bedensel açıdan ele almaz; çok yönlüdür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan, Türkiye’nin de içinde olduğu pek çok ülke tarafından benimsenen sağlık tanımında sağlığın yalnızca “hasta veya sakat olmamak” şeklinde anlaşılmaması gerektiği belirtilmektedir. Tanıma göre sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir.
O halde sağlık yalnızca bedenle ilgili değildir. Bir başka deyişle bireyin “beden” adı altında sahip olduğu biyolojik mekanizmanın kusursuz biçimde işlemesi kişiyi sağlıklı olarak tanımlamak için tek başına yeterli değildir. Bunun yanında insanın ruhsal - psikolojik ve sosyal yapısının işleyişi de önemlidir.
Kişinin psikolojik - ruhsal yönü; ruh hali, duyguları, davranışlarına yön veren düşünce süreçleri, kişinin yaşamın olağan stresine verdiği tepkileri, yaratıcı yönü gibi pek çok unsuru taşımaktadır ve insan sağlığının bir diğer boyutudur. İnsan, doğası gereği anlam arayışı içerisindedir ve psikolojik yapısı da kişinin anlam arama mekanizmasıdır. Kişinin psikolojik yapısında bozukluk olması yeteneklerini kullanmasına, hayatın olağan stresiyle başa çıkmasına, üretkenliğine veya çevresine katkıda bulunmasına engel olabilir.
İnsan, doğası gereği, birey olmanın yanı sıra bir topluma ait olma, o toplumun parçası olma gereksinimi de taşımaktadır. Bu gereksinimi nedeniyle kişi, bir ailenin, arkadaş, vatandaş, inanç veya düşünce grubunun mensubu olmayı tercih edebilir; bu ve benzeri yollarla sosyal yönünü gerçekleştirebilir. Sosyal yönü, kişinin "ait olma" mekanizmasıdır. Kişinin sosyal yönünü gerçekleştirmesine ilişkin yaşadığı ciddi problemler toplumdan izole olmasına, yalnızlaşmasına ve yaşamdan tatmin duygusunun zayıflamasına sebep olabilir.
Bireyin bedensel - psikolojik - sosyal yönlerinin her biri diğerleriyle ilişki içerisindedir ve bunların herhangi birinde bir bozukluğun olduğu bazı durumlarda diğer yönlerden de zorluk yaşar.
Örneğin bir kişinin yatağa bağımlı yaşamasına sebep olan bir hastalığının olması bedensel sağlığıyla ilgilidir. Yatağa bağımlı olması sebebiyle kendi üzerindeki kontrol duygusunu kaybetmesi, ruhsal sağlığıyla ilgilidir. Yatağa bağımlılığı sebebiyle arkadaş grubundan uzak kalması veya hastaya bakım veren aile üyelerinin bakım verme görevinin yarattığı stres nedeniyle ilişkilerinde meydana gelen gerilim, sosyal sağlığıyla ilgilidir.
Sağlık kelimesinin anlamını bu açıklamalar doğrultusunda yeniden ele alarak; ırk, din, politik görüş, ekonomik ve sosyal koşulları ayırt edilmeksizin herkesin erişilebilir en yüksek sağlık standartlarından yararlanma hakkının olduğunu bir kez daha hatırlamak gerekir.
Kaynaklar
Doğan Cüceloğlu, Ait Olma - Birey Olma Dengesi, https://www.youtube.com/watch?v=9JchoMxm5y4.
WHO, Constitution, https://www.who.int/about/who-we-are/constitution.
WHO, Mental health: strengthening our response, https://www.who.int/en/news-room/fact-sheets/detail/mental-health-strengthening-our-response.
Wikipedia, Sosyal Sağlık, https://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_sa%C4%9Fl%C4%B1k.
Comments