Tanıklık görevi, hukuk öğretisinde bir kamu borcu olarak kabul edilir. Bir mahkeme tarafından tanıklık için çağırılan kişiler bu çağrıya uymak zorunda olduğu gibi tanıklık yaparken de doğruyu söylemek zorundadırlar. Bazı istisnai haller veya kişiler açısından ise tanıklıktan çekinme hakkı tanınmıştır. Tanıklıktan çekinme hakkı hem hukuk yargılamasında hem de ceza yargılamasında tanınmış bir haktır. Sağlık çalışanlarının tanıklıktan çekinmesi de hem 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hem de 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu kapsamında mümkündür.
Hekim, diş hekimi, ebe, hemşire ve diğer tüm sağlık çalışanlarının mesleki faaliyetleri nedeniyle hastalarla ilgili edindikleri her türlü bilgi, sır niteliğindedir. Hukuka uygunluk sebebi olmaksızın bu bilgilerin açıklanması, sır sahibine zarar verdiği taktirde açıklayan kişinin sorumluluğunu doğurur.
Sır saklama yükümlülüğü olan sağlık çalışanlarının meslekleri gereği sahip oldukları bilgiler nedeniyle tanıklıklarına başvurulduğunda bu kişiler tanıklık yapmaktan çekinebilirler. Ancak sır sahibi kişinin sırrın açıklanmasına izin verdiği durumlarda sağlık çalışanının tanıklıktan çekinmesi mümkün değildir.
Tanıklıktan çekinme hakkı olan bir sağlık çalışanı tanık olarak çağırıldığında tanıklıktan çekinme nedenlerini mahkemeye duruşma gününden önce yazılı veya duruşma gününde sözlü olarak bildirmek zorundadır. Tanıklıktan çekinme sebeplerini mahkemeye önceden bildirmiş olan sağlık çalışanı, belirlenen günde duruşmaya katılması zorunda değildir. Mahkeme, duruşmada hazır bulunan tarafları dinledikten sonra tanıklıktan çekinme sebebinin yerinde olup olmadığına karar verir. Tanıklıktan çekinme sebebi mahkeme tarafından yerinde bulunmayan sağlık çalışanı tanıklık yapmak zorundadır.
Commenti