Sağlık çalışanlarının yükümlülük ve sorumluluklarından bahsedildiğinde akıllara ilk önce hasta-sağlık çalışanı ilişkisi gelir ama bunun yanında sağlık çalışanlarının tıp bilimine ve topluma karşı da yerine getirmesi gereken sorumlulukları, uyması gereken yükümlülükleri vardır. Burada önemli olan bu durumun bir emir-komuta zinciri olarak düşünülmemesidir. Sağlık çalışanlarının uyması gereken mevzuat ve etik kuralları olsa da sağlık çalışanı, sağlık hizmeti sunarken kimsenin emri altında değildir.
Sağlık çalışanlarının mesleklerini icra ederken özgür ve bağımsız karar verebilmeleri, “hastanın tedavisindeki usul ve yöntemleri belirleme hakkı” gibi pek çok hakkı da kullanmalarını sağlar.
Örneğin Tıbbi Deontoloji Tüzüğü md. 6’da, hekim ve diş hekiminin sanat ve mesleğini uygularken hiçbir etki ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatlerine göre hareket edeceği, uygulayacakları tedaviyi seçmekte özgür oldukları belirtilmiştir. Buradaki kıstas, uygulamaya konulan tedavi yönteminin tıp bilimi tarafından kabul görmüş ve uygulanagelmiş olması ve hastanın yüksek çıkarının gözetilmesidir.
Md. 13’te ise, bir hastalığın tedavisinde birden fazla tedavi metodu uygulanmakta ise, hekimin bunlardan istediğini seçmekte özgür olduğu ancak uzun zamandan beri uygulanan ve genel olarak uygulamada yerleşmiş olan metotlara öncelik vermesi gerektiği, görevini yaparken, kural olarak, teşhis ve tedavide kullanacağı araç ve metotları seçmede serbest olduğu, bununla birlikte, seçim yaparken, hastanın özelliklerine göre davranması ve seçimini haklı gösterebilecek nedenleri olması gerektiği, yani örneğin seçeceği araç ve metot konusunda hastasını aydınlatması ve hastanın vereceği karara göre tedaviye devam etmesi, genelleşmiş ve yerleşmiş kural ve yöntemlerden ayrılan hekimin, bu tercihini objektif nedenlere dayandırması gerektiği belirtilmektedir.
Yine Tüzük md. 16’da, hekim ve diş hekiminin, bir kimsenin sıhhi durumuyla ilgili rapor verirken, ilmi metotları uygulayarak yaptığı muayene sonunda edindiği vicdani, fenni ve kişisel gözlemine göre rapor vereceği, özel bir amaç veya hatır için rapor veya herhangi bir belge veremeyeceği düzenlenmiştir.
Nitekim Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri İle Şartları Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’e göre de, işyeri hekimlerinin çalışmalarını tam bir mesleki özgürlük içinde ve tıbbi deontoloji kurallarına uygun biçimde yürüteceği belirtilir ve işyeri hekimlerinin mesleğini icra ederken, serbest bir şekilde karar vereceği ifade edilir. Fakat sağlık çalışanlarının sahip olduğu bu hak, teşhis ve tedavi sırasında hastanın rızasını alma zorunluluklarının ortadan kalktığı anlamına gelmez.
Kaynak
Acar, Z. (2018) Sağlık çalışanlarının hakları ve hak arama yolları. (Yüksek lisans tezi). Erişim adresi: http://academicrepository.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/2807
Comments