top of page
  • Yazarın fotoğrafıCansın Turbay

Mültecilerin Üreme Sağlığı Hizmetlerine Erişimi

Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün tanımına göre mülteci;

"Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verilen statüyü" ifade eder.


Görüldüğü üzere mülteci, devletin taraf olduğu antlaşmalara binaen kendisine özel statü ve hukuki koruma sağlanan kişi olup ekonomik nedenlerle daha iyi bir hayat standardı yakalayabilmek için bir başka ülkeye hareket eden göçmenlerden farklı bir statüyü ifade etmektedir.


Mülteciliğin kapsamını izah ettikten sonra üreme sağlığı kavramını tanımlayacak olursak 1994 Kahire Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda hazırlanan ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’na ait bilgilendirici el kitaplarında yer verilen üreme sağlığı tanımı şu şekildedir;“üreme sistemi, işlevleri ve süreci ile ilgili sadece hastalık ve sakatlığın olmaması değil, tüm bunlara ilişkin fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olması’’


Üreme sağlığı, aynı zamanda insanların tatmin edici ve güvenli bir cinsel yaşamlarının olması, üreme yeteneğine sahip olmaları, üreme yeteneklerini kullanmada karar verme özgürlüğüne sahip olmaları anlamlarına da gelmektedir.


Tanımlara bakıldığında üreme sağlığının cinsiyetinin olmadığı, her insan için zaruri önemde olduğu açıktır. Bu nedenle üreme sağlığının kapsamı; konsepsiyon öncesi, gebelik ve doğuma ilişkin koruyucu ve tedavi edici hizmetleri sunmak, aile planlaması, riskli gebelikleri önlemek, doğum kontrollerinden herkesi yararlandırmak, cinsel yaşama ilişkin gerekli bilgilendirmeleri yapmak şeklinde çizilebilir.


Yazıda üreme sağlığı kavramı mülteciler özelinde ele alınacaktır. Araştırmalara göre mültecilerin üreme sağlığı üzerinde olumusuz etkiler oluşturan kavramlardan bazıları şunlardır:

  • Elverişsiz konaklama mekânları,

  • Toplu yaşama zorunluluğu

  • Gelir düzeyi yetersizliği

  • Sağlık sigortalarının olmaması

  • Dil engeli


Toplumsal statüleri ve geleneksel yaşam kalıpları nedeniyle erkeklere kıyasla kadınlar bu olumsuzluklardan daha fazla etkilemekte ve sağlık hizmeti alma noktasında dezavantajlı konumda bulunmaktadırlar.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa, Bursa’da bir üreme sağlığı merkezindeki açılış konuşmasında “Kadınlar ve çocuklar göçmen/mülteci nüfusunun büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. Bu grubun %15’ini üreme çağındaki kadınlar oluşturuyor. Özellikle savaş gibi acil durumlarda çok daha kırılganlık gösteren bu grubun kriz durumlarında ihmal edilen birçok özel ihtiyacı oluyor.’’ diyerek sorunun başlıca mağdurlarının kadınlar olduğunu ortaya koymuştur.


Mülteci kadınların üreme sağlığı sorunları şunlardır:

  • Gebelik ve doğum komplikasyonları

  • Şiddet ve istismar

  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar

  • Psikolojik sorunlar

  • Üreme sağlığı hizmetlerine erişim yetersizliğidir


Bu amaçla Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD), Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve benzeri kuruluşlar eliyle Göçmen Sağlığı ve Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri kurularak mağduriyetler önlenmeye çalışılmaktadır.

Üreme sağlığına dayanak olan ve üreme sağlığının temininden kaynaklanan bazı haklar ve imkanlar mevcuttur. Bu kapsamda üreme sağlığı hakları şunlardır; yaşam hakkı, özgürlük hakkı, eşitlik hakkı, mahremiyet hakkı, bilgilenme ve eğitim hakkı, çocuk sahibi olup olmamaya karar verme hakkı, aile kurmaya yönelik seçim hakkı hizmetlere erişim hakkıdır.


Tüm bireyler, geniş kapsamlı bir sağlık hizmeti alma, gebeliğin güvenli sonlandırılması (düşük) dahil, doğurganlığı düzenleyen tüm yöntemler ile kısırlığın ve AIDS de dahil olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıkların tanısı ve tedavisini hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir.


Mültecilerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi bakımından ise ilk basamak sağlık bakımının bir parçası olarak cinsel ve üreme sağlığına ilişkin bakım zaruridir. Bu kapsamda geçici yerleşim kamplarında kurulan sağlık danışma çadırlarıyla özellikle enfeksiyon kapılması nedeniyle acil tedavi gerektiren durumlarda ücretsiz müdahaleler yapılmakta, AFAD ekiplerinin eczane, tıbbi destek vb. çadırlarında üreme sağlığı kapsamında gerekli tıbbi ekipman ve personel bulundurulmakta ve şehirlerde kurulan Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri ücretsiz olarak üreme sağlığı özelinde tedavi hizmeti sağlamaktadırlar.


Unutulmamalıdır ki, herkesin şiddet ve ayrımcılıktan uzak yaşamaya ve üreme sağlığı hizmetlerine erişim hakkı vardır ve bu haklar korunmak zorundadır.





KAYNAKÇA

1- https://www.goc.gov.tr/ Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Resmi Site

3- Yağmur.Yurdağül, Aytekin. Sidar, Mülteci Kadınların Üreme Sağlığı Sorunları ve Çözüm Önerileri , Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi http://www.deuhyoedergi.org

7- https://www.klimik.org.tr/wp-content/uploads/2013/03/IBRAHIMkORUK.pdf

Comments


bottom of page