Doğru ilaç kullanımı, kronik hastalıkların yönetimi, koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanma, acil servislere başvurma gibi birçok durum sağlık okuryazarlığı seviyesi ile ilişkilidir. Kişinin sağlık okuryazarlığı seviyesi ne kadar düşükse sağlığını yönetmesi ve kaliteli bir yaşam sürmesi de o kadar kötü etkilenmektedir.
Eğitim, yaş, sosyo-ekonomik durum, kültürel yapı gibi sağlık okuryazarlığını etkileyen birçok unsur bulunmaktadır. Günümüzde sağlık okuryazarlığını etkileyen unsurlardan biri olarak gösterebileceğimiz bir diğer unsur ise medyadadır. Sağlık medya için her zaman bir haber değeri taşımış özellikle son yıllarda ise televizyon kanalları gündüz kuşaklarında sağlık programlarına çokça yer verir olmuştur. Covid-19 pandemi döneminde ise hemen her gün onlarca kanalda uzmanlar yer almış ve özellikle verilen bilgilerin birbiriyle çelişmesi toplumda büyük bir telaşa yol açmıştır.
Sağlık haberleri ve yazıları o kadar hayatımızın içerisinde yer kaplar olmuştur ki artık herkes birçok hastalığı bilmekte ve kendi kendine teşhis koymaktadır. İnternette veya televizyon kanallarında verilen bazı yanlış bilgiler ise insanları en kötü senaryolara yönlendirmektedir. Ya da bir ilacı içip hayatını kaybeden birinin haberinin yayımlanması o ilacı kullanmak zorunda olan birinin ilacını doktoruna danışmadan ilacını kesmesine ve hastalığının kötüleşmesine neden olabilmektedir.
Medyanın insan sağlığı üzerinde nasıl büyük bir etki yarattığını pandemi dönemi bize göstermiştir. Başlangıçta hastalık hakkında verilen birbirinden çelişkili ifadeler insanları strese sokmuş ardından ilaçlar için çıkan haberler ve sosyal medyada dolaşan spekülatif haberler sebebiyle insanlar ilaç kullanmaktan korkar olmuştur. Gündemde olan aşı konusu için de aynı durum gerçekleşmiştir. Aşıların kısırlık yaptığı, ileride büyük sağlık sorunlarına neden olacağı ve insan vücuduna çip yerleştirileceği gibi haberler toplumun bir kesiminde kabul görmüş ve aşı karşıtlığı oluşmuştur.
Medyanın Sağlık Üzerindeki Etkisi
Medyada yer alan haberler kişileri iyi ya da kötü yönde karar almasına neden olabilmektedir. Medya sağlık okuryazarlığını haberin kalitesine göre iyi ya da kötü etki etmektedir. Burada önemli olan konu ise haberleri nasıl değerlendirmemiz gerektiği ve doğru haberi nasıl anlamamız gerektiğidir.
Medyada yer alan bilgilerin bazılarının kaynağı açık ve net iken bazılarının hangi kaynaktan alıntılandığı açık değildir. Sağlık okuryazarı olmanın yolu medya okuryazarı olmaktan da geçiyor demek mümkündür. Medyada yer alan haberleri doğru değerlendirebilen, doğru haber kaynağını ayırt edebilen bir birey sağlığı konusunda da doğru karar alabilecek ve doğru yönde hareket edebilecektir.
Sağlık okuryazarlığı seviyesi yüksek olan bir birey medyada karşılaştığı bilginin doğruluğu hakkında araştırma yapabilir ve yanlış haber kaynaklı yönlenmelere karşı aksiyon alabilmektedir. Sağlık okuryazarlığı seviyesi düşük olan bir birey ise her gördüğü, duyduğu habere inanır ve sağlığı ile ilgili kötü kararlar alma olasılığı yüksektir.
Her ne kadar sağlıkla ilgili yanlış haberler kişileri kötü etkilese de iyi tasarlanmış, bilgilendirici haberler ise kişilerin sağlık okuryazarlığı seviyesine olumlu etki yaratmaktadır. Çok boyutlu bir kavram olan sağlık okuryazarlığı ile medya okuryazarlığı arasında karşılıklı bir ilişki bulunduğunu söylemek mümkündür.
Günümüzde kişilerin sağlık okuryazarlığının yükseltilmesinde medyanın rolü yadsınamaz boyuttadır. Bu sebeple medyada yer alan sağlık enformasyonunun iyi denetlenmesi, kaynağı açık ve güvenilir bir şekilde insanlara ulaştırılması oldukça önemlidir.
Sezgin, D. (2013). Sağlık okuryazarlığını anlamak. İLETİ-Ş-İM, 73-92.
Comments