Uluslararası Multipl Skleroz Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından 31 Mayıs ‘‘Dünya MS Günü’’ olarak ilan edilmiştir.
Bugünün amacı; Multipl Skleroz (MS) hastalığını duyurmak ve farkındalık sağlamaktır.
Peki Neden Farkındalık Sağlamalıyız?
MS hastaları psikolojik olarak yıpranabiliyor, sosyal anlamda yalnız hissedebiliyor ve kendilerini toplumdan izole edebiliyorlar.
Bu yüzden bugün bize düşen MS hastalarına destek olmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek, MS’in çaresizlik demek olmadığını anlatmaktır.
MS hastalığı hakkında yeterli bilgi edinerek, MS hastaları ile empati kurarak farkındalık sahibi olabilir; bugün turuncu renk bir kıyafet giyerek veya turuncu renk bir aksesuar takarak da farkındalık oluşturabiliriz ☺
Öyleyse gelin önce MS hastalığını tanıyalım.
Multipl Skleroz (MS) Nedir?
İlk olarak 1868’de Jean Martin Charcot tarafından tanımlanan beyinde ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki koruyucu kılıfın (miyelin kılıfı) tahribatı sonucu oluşan bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Miyelin kılıfının hasar gördüğü yerlerde sertleşmiş dokular (skleroz) yer almaktadır. Bu sertleşmiş alana da plak denir. Bu plaklar, sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabilir ve sinirler boyunca mesajların iletilmesini engelleyebilir. Merkezi sinir sistemini oluşturan; beyin, omuriliğin etkilenmesi sonucu MS hastalarında görme, yürüme, konuşma ve denge gibi işlevlerinde bozulmalar olabilir.
· MS kadınlarda erkeklere göre daha sık görülüyor.
· Genellikle 20 ile 40 yaşları arasında görülse de çocuklarda ve 50 yaş sonrası yetişkinlerde de nadiren görülebiliyor.
· Dünyada yaklaşık 3 milyon Türkiye'de ise 40 bin Multipl Skleroz hastasının var olduğu tahmin edilmekte.
Multipl Skleroz Ne Değildir?
-Ölümcül bir hastalık değildir.
-Ruhsal bir hastalık değildir.
-Doğurganlığı etkilemez, gebelik sürecini, doğum eylemini ve doğum şeklini de değiştirmez.
-Bulaşıcı bir hastalık değildir.
- Kontrol altına alınabilen bir hastalıktır ve
-MS tanısı sakatlık olacağı anlamına gelmez.
Kaç Çeşit MS Vardır?
Klinik seyir dört başlık altında tanımlanmaktadır;
1)Ataklarla seyreden (RRMS)
• Akut atakları izleyen tam ya da tama yakın düzelme dönemleri mevcuttur.
• Ataklar arasında hastalıkta ilerleme gözlenmez.
2) Sekonder progresif (SPMS)
• Ortalama 5-6 yıllık erken dönem sonrası ikincil ilerleyici dönemdir.
• Atak ve iyileşmeler ile giden bir dönemin ardından atak sayısının azaldığı, düzelmenin az olduğu, özürlülüğün giderek arttığı tablolardır.
3) Progresif- Relapsing
• Başlangıçtan itibaren ataklar yaşansa da sürekli bir ilerleme mevcuttur.
4)Primer progresif (PPMS)
•Genellikle iyileşme kaydedilmeden, başlangıçtan itibaren hastalığın ilerlemesi ile karakterize seyir gösteren tablodur.
• Seyir hızlı ya da yavaş olabilir.
Multipl Sklerozun Belirtileri
MS’in belirtileri merkezi sinir sisteminde etkilenen bölgeye göre değişiklik göstermektedir. En sık rastlanan belirtiler ise şu şekildedir;
Halsizlik, karıncalanma, uyuşma, duyu eksikliği, denge bozukluğu, çift görme, görme azlığı, konuşma bozukluğu,titreme, kol ve bacaklarda sertlik, güçsüzlük, idrar kaçırma veya yapamama, cinsel işlev bozuklukları.
Bu belirtiler tek başına olabileceği gibi birkaçı aynı anda da olabilir. Bu belirtileri yaşayan kişileri başvurması gereken birim Nörolojidir. MS’in tanısı bu birimlerde Manyetik Rezonans (MR) görüntülemesiyle konur. Gerekli durumlarda beyin omurilik sıvısı (BOS) alınarak tanı desteklenir.
Multipl Sklerozun Tedavisi
MS’i tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi olmasa da erken tanı ve tedaviyle atakların sıklığı ve şiddeti azaltılabiliyor. MS’in temel olarak 3 tip tedavisi var; belirtilere yönelik tedavi, atak tedavisi ve atakları önleme tedavisi. İlaç tedavisinin yanı sıra fizik tedavi, kök hücre tedavisi, plazma değişimi tedavisi gibi çeşitli tedaviler kullanılmakta olup bu tedaviler hastadan hastaya MS’in seyrine göre değişebilir.
Ülkemizde MS hastalarını, MS hastalarının yakınlarını ve uzman hekimleri bir araya getirmek amacıyla kurulan Türkiye Multipl Skleroz Derneği; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Psikoterapi, Danışmanlık Hizmeti ve Hukuki Destek gibi hizmetlerin yanı sıra hastaların sosyalleşmesine katkıda bulunacak Pazar Toplantıları, yaşam kalitelerini artıracak Sosyal Aktiviteler ve Gelişim Kursları, Yoga Dersleri, Yaşam Koçluğu ve Nefes Koçluğu Çalışmaları yapıyor.
Kaynakça:
Comentarios