Son yıllarda kullanımı oldukça yaygınlaşan ve gerekli olmadığı halde iyileştirici etkisi olduğuna inanılarak tüketilen ilaçların başında gelen antibiyotik, doğru kullanılmadığında vücuda zararlı bir ilaç çeşididir. Antibiyotikler vücuda zararlı yani patojen bakterilerin üremesini engellemek ve öldürmek amacıyla hekim tarafından reçete edilerek kullanılmalıdır.
Yapılması gereken, gerektiğinde en uygun antibiyotiğin yeterli süre ve dozda kullanılması, yani akılcı antibiyotik kullanımıdır. Düşük dozda kullanımın da dirençli mutantların seçimine neden olabildiği hatırlanmalıdır. Antibiyotiklerin en yoğun kullanıldığı hastaneler ve hastanelerin de yoğun bakım gibi bazı üniteleri, seleksiyon etkisinin de en yoğun olduğu ve dirençli bakterilere en sık rastlanan yerlerdir. Ancak dirençli bakteri problemi bir hastane problemi olmaktan çoktan çıkmış, toplumda da rastlanan ve gittikçe önem kazanan bir problem olmuştur. Bu problemin çözümü, insanın antibiyotikleri bulmaktaki başarısına eşlik eden onu kullanmaktaki yanlışlarından vazgeçmesi ve akılcı antibiyotik kullanma prensiplerini her alanda ve herkes tarafından uygulanmasıyla gerçekleşebilir.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığınca hekim tarafından reçete edilmedikçe eczanelerde satışı yasaklanan antibiyotikler, bazı hastalıkların tedavisinde hayati öneme sahiptir.
Antibiyotiklerle ilgili doğru bilinen en büyük yanlış ise virüs kökenli hastalıkların tedavisinde kullanılmasıdır. Virüs kaynaklı nezle, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara antibiyotik içeren ilaçların hiçbir etkisi yoktur. Antibiyotik kullanımı hekim tarafından hastanın özelliklerine, ilacın etkisine ve hastalığı oluşturan bakterinin yapısına göre önerilir. Seçilen antibiyotiğin hastalığın tedavisi için gereken etkiyi gösterebilmesi ilacın önerilen sürede, yeterli dozlarda ve uygun aralıklarla kullanılması önemlidir. Antibiyotik ile birlikte bazı meyvelerin ya da süt ürünlerinin tüketimi ilacın etkinliğini azaltabilir. Bu nedenle ilaç yuterken sadece su tüketilmesi önerilir.
Asla başkası için reçete edilen antibiyotik kullanılmamalıdır. Antibiyotik ilaç tedavisi kişiye özgüdür.
Vücutta hastalığa neden olan mikroplarla savaşta antibiyotiğin uygun süre kullanılması en az seçimi ve dozu kadar kritiktir. Bu durum çok önemsenmediğinde, örneğin hasta tedavi süresinde kendini iyi hissettiği için tedavisini tamamlamadan antibiyotiği bıraktığında, vücutta sayıca azalmış olan mikroorganizma tekrar çoğalmaya başlar veya yarım bırakılan antibiyotiğin kimyasal formülüne dayanıklı yeni bir nesil mikroorganizma gelişir.
Antibiyotik kullanırken yapılan hatalar;
Enfeksiyon yok iken antibiyotik kullanma
Yanlış antibiyotik seçimi
Dozun eksik ya da fazla olması
Yetersiz veya uzun süre kullanılması
Daha pahalı olanın seçimi vb.
Bir antibiyotik seçiminde hastanın yaşı, enfeksiyonun yeri, ne kadar şiddetli olduğu, bireyin böbrekleri ile karaciğerinin ne kadar iyi çalıştığı, ne kadar dozaj gerekeceği, bireyin kullandığı ya da kullanmak zorunda kalacağı diğer ilaçlar, antibiyotiğin yan etkileri, bireyin antibiyotik alerjisine sahip olup olmaması, hamilelik, emzirme gibi durumlar, toplumda görülen enfeksiyon yayılımı ile o bölgedeki mikropların hangi antibiyotiğe karşı dirençli olduğu gibi faktörler son kararı etkiler.
KAYNAKÇA
Antibiyotik Kullanımı ve Direnç İlişkisi, Kurtuluş TÖRECİ, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi, İSTANBUL
Uygunsuz İlaç Kullanımı, Osman Gökalp, Hakan Mollaoğlu, Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi Farmakoloji AD, Isparta
Doğru Antibiyotik Kullanımı Hakkında Bilinmesi Gerekenler, Grup Florence Nightingale Hastaneleri, 9 Mayıs 2020
Comentarios